[latin for]

listen to the pronunciation of [latin for]
English - Turkish

Definition of [latin for] in English Turkish dictionary

per
{e} başına, her bir ... için: two per person kişi başına iki tane
per
her bir ... için
per
vasıtasıyla
per
-da
per
her biri için
per
başına

Tek başına değişim, sürekli, sonsuz ve ölümsüzdür. - Change alone is eternal, perpetual, immortal.

Büyük annem başına buyruk birisidir. - My grandma is a very independent person.

per
-de
per
aracılığıvasıtasıyla
per
{e} eliyle
per
{e} aracılığı ile
per
{e} gereğince
per
dışarı

Genç bir adam seni dışarıda bekliyor. - A young person is waiting for you outside.

Gökyüzü açık ve rüzgar ferahlatıcı biçimde serin. Dışarıda geçirmek için harika bir gün. - The sky is clear and the wind is refreshingly cool. It's a perfect day to spend outdoors.

per
tamamen

Tom tamamen iyi bir şekilde anlayabiliyor. - Tom can understand perfectly well.

Tom şu anki aylığından tamamen memnun. - Tom is perfectly satisfied with his current salary.

per
(Tıp) Vasıtası (yolu) ile
per
{e} vasıtasıyla, eliyle; tarafından
per
içinden

Mary mükemmel şekilde manikürlü tırnaklarını saçının içinden geçirdi. - Mary ran her perfectly manicured nails through her hair.

English - English
per-
per